şehrim ve ben
  deniz savaşları
 

Deniz Savaşları [değiştir]


19 Şubat günü, güçlü Fransız kuvvetleri ile İngiliz HMS Queen Elizabeth savaş gemisinin Osmanlı sahil bataryalarını bombalayarak ilk Çanakkale saldırısı başlatılmış oldu.

İtilaf devletleri, kısa bir aranın ardından bir sonraki saldırıyı 18 Martta gerçekleştirmişlerdir. Hedef, Çanakkale Boğazı'nın sadece 1 mil genişliğindeki en dar noktasıdır. Admiral de Robeck komutasındaki aşağı yukarı en az 16 savaş gemilik dev donanma Çanakkale'yi geçmeye kalkmıştır. Ancak her gemi Nusrat(Nusret) adlı Osmanlı mayın gemisinin boğazın Asya tarafına yerleştirdiği deniz mayınları tarafından hasar almıştır. Bazı balıkçılar, İngilizler tarafından mayın toplama işiyle görevlendirilmiştir; ama Osmanlı ordusunun açtığı top atışlarıyla korkarak kaçmışlar, mayınlara dokunulmamıştır. Yerinde kalmış bu mayınlar İngiliz HMS Ocean, HMS Irresistible ve Fransız Bouvet adlı üç savaş gemisini batırmıştır. Ayrıca İngiliz HMS Inflexible ve Fransız savaş gemileri Suffren ve Gaulois çok ağır bir şekilde hasar almıştır.

Bu ağır kayıplar İtilaf devletlerine, Çanakkale'yi deniz yoluyla geçemeyeceklerini göstermiştir. İngiliz donanmasının yenilmesi Osmanlı askerlerine inanılmaz bir moral olmuştur, çünkü İngiliz donanmasının geri çekilmesinin hemen öncesinde Osmanlı topçuları cephane sıkıntısı çekmeye başlamıştır. Eğer düşman gemileri biraz daha zorlasaydı, cephanesi biten topçular bir şey yapamayacak, belki de İtilaf devletleri boğazı geçebileceklerdi. Bu nedenle İngilizlerin geri çekilme kararı biraz tartışmalıdır, aslında Churchill boğazın zorlanmasını önermiştir.

Sonuç olarak, 18 Mart 1915'te İtilaf devletleri, Osmanlı tarafından yenilgiye uğratılmıştır. Böylece İtilaf devletleri kara operasyonlarına girişerek kıyıyı toplardan temizlemeyi hedeflemişlerdir.

Kara Savaşları [değiştir]


Deniz mayınları ve kıyılardaki Osmanlı topçu bataryalarının isabetli atışları denizden geçişin mümkün olmayacağını göstermiş, İtilaf Devletleri Gelibolu Yarımadası üzerine çıkarak Osmanlı'yı karadan yenmeyi planlamışlardır.

Gelibolu Yarımadasında Müttefik çıkartmaları yarımadanın güney bölümündeki altı kumsala, iki cephede yapılmıştır. Seddülbahir Cephesi’ne 29. İngiliz Tümeni ile Fransız Kolordusu (Fransız Doğu Sefer Kuvveti) çıkartma yaparken Arıburnu Cephesi’nde ise Anzaklar Kolordusu çıkartma yapmıştır.

Her iki cephedeki kanlı çatışmalar ardından 1915 yılının Temmuz ayı sonlarında cepheler kilitlenmiş, çatışmalar mevzi harbine dönüşmüştü. Gelibolu Yarımadasında bir sonuç elde edebilmek için İngiliz General Sir Ian Hamilton, daha kuzeyde üçüncü bir cephe açmak gereği duymuş, Suvla Koyu’nda çıkartma yaparak Anafartalar Cephesi’ni açmıştır. 6 Ağustos 1915 tarihinde Suvla Koyu'na yapılan çıkartmayla Çanakkale Savaşları bu bölgeye kaymış, Arıburnu'ndaki Anzak Kolordusu ile Suvla çıkartma kuvvetleri, dolayısıyla bu iki cephe birleşmiştir. Gelibolu Yarımadası'nın Müttefik kuvvetlerce tahliyesine kadar asıl çatışmalar bu bölgede olmuş, Seddülbahir Cephesi, kayda değer bir çatışmaya sahne olmamıştır.

Müttefiklerin Gelibolu Seferi'ne eklenen yeni takviyelerle üçüncü bir cephe açılmasına karşın kara harekatı Müttefikler açısından bir sonuç getirmemiş, Osmanlı kuvvetlerinin direnci karşısında cepheler yeniden kilitlenmiştir. Bulgaristan'ın İttifak Devletlerine katılmasının, Almanya ile Osmanlı arasında Balkanlar üzerinden sağlam bir kara köprüsünün kurulması olduğunu düşünen İtilaf Devletleri, zaten 2 yıldır ilerleme kaydetmeden sürekli zayiat verdiklerini de hesaba katarak Aralık 1915'te geceleri yavaş yavaş ve sessiz sedasız Gelibolu'dan ayrılmışlardır. Böylece 2 yıldır süren şiddetli ve kanlı çarpışmalar

 
   
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol